Kimdir bu marjinal, kimlere marjinal denir konusuna girmek ayrı bir tartışma konusu. Ancak Twitter başta olmak üzere birçok mecrada karşı karşıya
geldiğimiz bu marjinallerin sayısı biz onları özümseyemediğimiz ölçüde artacak. Bunun sebebiyse çok basit. Reklamın iyisi kötüsü olmaz derler ya, hele ki Türkiye’de!
Biri Caps Lock’u açar avaz avaz bağırır, bir diğeri ağzına ne gelirse söyler, bir başkasıysa meme büyüklüğünün kalıbını ezberletircesine onları gözümüze sokar… Peki, bu ünlüler bunları yaparken samimi midir, yoksa bunları belli amaçlar için mi yapmıştır? Cevabı basit, tabii ki ikinci şık. Takipçi artırmak, yeni bir iş kapmak veya yeni çıkacak albümünün tanıtımı…
Bence yapılacak normal dışı bir davranış, sırf normal olmadığı için bu ülkede bu kadar ilgi çekiyor ve bu insanları amaçlarına ulaştırmakta vesile oluyorsa, açıkçası ben de olsam popülerliğimi artırmak için bu yola başvururdum. Örneğin Hilal Cebeci’nin takipçileri 20-30 binlerde seyrederken an itibariyle 789 bin, ki bu her geçen gün artacak. Farklı davranışlar, normal dışı hareketler bu ülkede bu kadar popüler olmaya devam ettikçe de eminim ki bu kısa yola herkes başvuracaktır.
Bu kadar eleştiriden sonra, popülerliğini artırmak için bu tür normal dışı davranışlara girişen insanlara karşı hoşgörüsüz veya tahammülsüz olduğum sanılmasın kesinlikle. Aksine burada, hata o tür hareketlerde bulunan kişilerde değil; ayıp, farklı ve garip şeylere aşırı tepki veren toplumdadır. O insanlarsa sadece bu anlayıştan beslenmenin yolunu bulanlardır. İşte bu noktada, takipçi elde etmenin veya reklam yapmanın kolay yolunu bulmuş bu arkadaşlara kesinlikle dil uzatamayız. O yapmasa bir başkası yapacak çünkü… O soyunmasa başkası soyunabilir, o küfretmese başkası küfredebilirdi ne de olsa. Uzun lafın kısası, ayıptan ve farklıdan prim yapanlar değil; bunların neden bu kadar prim yaptığı sorgulanmalı. Şimdi ben düşünsem: “Soyunsam kaç takipçi gelir?” diye, ben mi suçlu olurum? Cidden soyunsam mı ya!?
geldiğimiz bu marjinallerin sayısı biz onları özümseyemediğimiz ölçüde artacak. Bunun sebebiyse çok basit. Reklamın iyisi kötüsü olmaz derler ya, hele ki Türkiye’de!
Biri Caps Lock’u açar avaz avaz bağırır, bir diğeri ağzına ne gelirse söyler, bir başkasıysa meme büyüklüğünün kalıbını ezberletircesine onları gözümüze sokar… Peki, bu ünlüler bunları yaparken samimi midir, yoksa bunları belli amaçlar için mi yapmıştır? Cevabı basit, tabii ki ikinci şık. Takipçi artırmak, yeni bir iş kapmak veya yeni çıkacak albümünün tanıtımı…
Bence yapılacak normal dışı bir davranış, sırf normal olmadığı için bu ülkede bu kadar ilgi çekiyor ve bu insanları amaçlarına ulaştırmakta vesile oluyorsa, açıkçası ben de olsam popülerliğimi artırmak için bu yola başvururdum. Örneğin Hilal Cebeci’nin takipçileri 20-30 binlerde seyrederken an itibariyle 789 bin, ki bu her geçen gün artacak. Farklı davranışlar, normal dışı hareketler bu ülkede bu kadar popüler olmaya devam ettikçe de eminim ki bu kısa yola herkes başvuracaktır.
Bu kadar eleştiriden sonra, popülerliğini artırmak için bu tür normal dışı davranışlara girişen insanlara karşı hoşgörüsüz veya tahammülsüz olduğum sanılmasın kesinlikle. Aksine burada, hata o tür hareketlerde bulunan kişilerde değil; ayıp, farklı ve garip şeylere aşırı tepki veren toplumdadır. O insanlarsa sadece bu anlayıştan beslenmenin yolunu bulanlardır. İşte bu noktada, takipçi elde etmenin veya reklam yapmanın kolay yolunu bulmuş bu arkadaşlara kesinlikle dil uzatamayız. O yapmasa bir başkası yapacak çünkü… O soyunmasa başkası soyunabilir, o küfretmese başkası küfredebilirdi ne de olsa. Uzun lafın kısası, ayıptan ve farklıdan prim yapanlar değil; bunların neden bu kadar prim yaptığı sorgulanmalı. Şimdi ben düşünsem: “Soyunsam kaç takipçi gelir?” diye, ben mi suçlu olurum? Cidden soyunsam mı ya!?
Twitter Retweet ilginç içerik - Twitter Aforizmaları Twitter Gündemi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder